IWC'deki Yeni Aktivitem: Çiçek Arajmanı Yapımı

Elinde kumanda televizyonun karşısında öylece oturup kalamadığımdan her geçen gün kendimi oyalayacak,  patates çuvalıymışım gibi hissetmemi engelleyecek yeni bir aktivite bulmaya çalışıyorum Moskova'da. Bu konuda da IWC'nin hatırı sayılır bir katkısı oluyor. İşte yeni kursum: Taze Çiçek Arajmanı. Ne yazık ki çok sık değil, ayda bir yapılıyor. İlk ders 29 Ocak, yani bugündü. Bu sefer ki adres Mayakovskaya, Yermolaievskiy Pereulok 28, Uruguay Büyükelçiliği Konutu. Adreste yazdığı üzere adrese Mayakovskaya metrodan gidiyorum.
 Bu metro istasyonunu ilk kez görüyorum. Fotoğrafların gerçek güzelliği anlatmakta gerçekten yetersiz olduğuna burada bir kez daha şahit oluyorum. Çünkü fotoğraf sadece kadrajın gördüklerini gösteriyor. Moskova Metroları yazımda göreceğiniz bu istasyonun resminde lambaların ortasındaki her bir kubbe mozaiklerle yapılmış her biri ayrı bir temaya sahip resimlerle dolu. Dün geceyi evde yalnız ve hasta geçirdiğimden tabi ki sabah kalkmam hayli zor oluyor ve bir parça geç kalıyorum. Yoksa her bir kubbedeki resmi teker teker incelerdim ama artık başka sefere.
 Bu kursa büyükelçinin eşi ev sahipliği yapıyor.
 Sıcak bir ev sahibesi sevgili Nubia, misafirleri kapıda karşılıyor. Kapıdaki ayaküstü sohpetimizde nereli olduğumu duyunca içeride de bir tane yurttaşım olduğunu söylüyor. İlk kez bir Türkle karşılaşacağım IWC'de. Ev aslında gezdiğim müze evlere benziyor. Tabi burası hala yaşanılan bir yer olduğundan gözlerim kontrollü etrafta felfecir okumasına tarafımdan izin yok ama onlara her zaman söz geçirmek kolay olmuyor. İlk kez bir büyükelçinin, hele de kültür olarak da mesafe olarak da çok uzak olan bir ülkeninki söz konusu olunca. Yüksek tavanlı evin yemek odasında yapılıyor dersler. Gittiğimde başlamışlar tabi derse doğal olarak. Sevgili Nubia beni hemen yurttaşımla tanıştırmaya götürüyor ve Ayşe de Tokyo'dan diyor. Beni meğer Japon sanmış. Japon bayanın ben mudahale edene kadar yüzündeki şaşkın ve karışık ifade, yanlış anlaşılmanın düzletilmesiyle yerini gülücüklere bırakıyor ve ben de masadaki yerimi alıp hemen başlıyorum çalışmaya. İki tane eğitmen var. İlk iş çiçek süngerini kabınıza uygun ölçülerde  kesmek. Sonraki işlemin ise bir püf noktası var. Süngeri su dolu bir leğene koyup kendi kendine suyu emmesini ve dibe çokmesini beklemek gerekiyormuş. Sonra kaba koyup parmaklarla gereken düzleştirmeler yapılıyor. Bugün bize öğretilen arajmanda kap organzelerle çevreleniyor. Organizeler ister bir kaç parçadan örgü örer gibi, ister dödürerek, isterse de düğüm atarak şekillendirilebiliniyor. Tabi eller çalışırken çeneler de boş durmuyor. Bir yandan çalışıp bir yandan da yeni arkadaşlar ediniyorum Japonya, İngiltere, Uruguay, Amerika... Arajmanımı yaparken kendimi birden Derya Baykal'ın stüdyosunda gibi hissediyorum. Organzeyi süngere iğnelerle sabitledikten sonra zevkine göre çiçekleri yerleştiriyorsun. Sepet gibi olanı yapmak için yeşil ipleri bir telle bağlayıp süngere rahatça saplanması için verev kesiyorsun. Diğer ucunu da telle birleştirip telin ucunu da yine sabitlemek için süngere saplıyorsun. Diğerinde ise gülün sapını ortadan bir yerden kesip bir ucundan süngere saplıyorsun. Kalan sapı da aynı şekilde diğer uçtan. İşte hepsi bu kadar! Minik arajmanlar hazır. Aslında yapımı kolay yeter ki malzemeler olsun.  Bu karlı kış gününde cebimde güzel anılar, torbamda arajmanlarımla sıcak yuvamın yolunu tutuyorum.

1 yorum:

Nesibe dedi ki...

Çiçekler süper olmuş... Ellerine sağlık