Evlilik


"Büyükler sayılara bayılır. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. 'Kaç yaşında?' derler, 'Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?' Bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar. " 

Küçük Prens'ten aldığım bu bölüm size ne düşündürttü? 

Bana insanların eş seçerken yaptığı hatayı gösterdi diyebilirim. Düşünsenize birinin evleneceğini duysanız soracağımız sorular ne olurdu?  Muhtemelen ikinci gruptakiler! 

Yanlış sorular yanlış sonlara götürüyor bana göre. Yan yana olup bakışmanın en büyük mutluluk olduğu düşünülen, bir sen bir ben bir de bebek denilen heyecanlı günler geçtikten sonra insanlar bir bakıyor ki kesişim kümesi boş küme! Oysa zamanında ilk gruptaki sorular sorulmuş, önemsenmiş olsaydı o günler geldiğinde fark kümeleri de kesişim kümesi de dolu olurdu kanımca. 
Üniversitede matematik profesörü değerli hocamız bize kızdığı zaman soru sormama cezası verirdi. O zaman rahatlardık oh bizi rahat bıraktı diye. Ne akılsızmışız! Yıllar sonra anladım soru sormanın önemini ve gerekliliğini. Ama daha da çok doğru soruları sormanın mutlak gerekliliğini! Doğru soruyu sorabilmesi için konunun içinde olması, konuyu bilmesi gerekir insanın. Yoksa sorarsın işte Küçük Prens'in dediği gibi yaşın kaç, kaç kardeşsin diye!

20'li yaşlarımdayken 40'larında bir hanım bize bir tavsiye vermişti 'sizin sevdiğinizle değil, sizi seven ile evlenin diye!' aklımda kalmış nedense. Şimdi 40'larındayken ben 20'lerinde olan gençlere vereceğim tavsiye 'Sizi sevenle değil, sizin sevdiğinizle evlenin ki sevdiğinizin ilk heyecanları geçip o kadar da çok sevmeyince ilişkinizi canlı tutacak bir dayanağınız olsun!' Allah tüm gençlere tencere kapak olacakları kişilerle uyum içinde, evli değil aile olabilecekleri evlilikler nasip etsin inşallah! 

Hiç yorum yok: