Yeni Zelanda Büyükelçiliği'ne Küçük Bir Ziyaret





IWC'nin Mimari Yürüyüş Grubu ile bugünü adresimiz Povarskaya Caddesi (Поварская ул.) ile Skaryatinsky Sokağının köşeside 44 numarada bulunan Moskova'da Art Nouveau'nun en çok bilinen güzel örneklerinden biri olup bugünYeni Zellenda Büyükelçiliği'nin kullanımına tahsis edilmiş bina. Bu gezimiz, ziyaret ettiğimiz yapının elçilik konutu değil elçilik binasını olması açısından bir ilk oluyor. 
Elçilik binalarına yapılan geziler benim gibi bir çok kişinin merakını cezbettiğinden grup bugün soğuğa rağmen kalabalık. Kötü haber ise binada çalışıldığından izinle ilgili olarak fotoğraf alınabilecek yerlerin kısıtlı olması. 






Konak, ilk sahibi  ataerkil köylü bir ailenin sonradan zengin olan tekstilci oğlu  Mindovsky için dönemin büyük Art Nouveau ustası mimar Lev Kekushev tarafından 1903'de yapılmış. Bu bina öyle beğenilmiş ki Kekusev'in en iyi eserlerinden biri olarak kabul edilmiş. Devrimden sonra konak çeşitli resmi amaçlar için kullanılmış ve son olarak da Yeni Zellanda Büyükelçiliği'nin hizmetine sunulmuş. 


Çalışanların olduğu bölümden sessiz sedasız üst kata çıkıyoruz. 



Resmin ön kısmındaki bayan bize rehberlik edip yapı hakkında bilgiler veriyor.


Aynı salondaki tavan süslemeleri...


Bu hanımı tanımıyorum ama içimden bir ses onun Rus olduğunu söylüyor.






Çocukluğumda zengin bir akrabamızın parlak ahşap kaplamalı duvarlı evine gitip kalın süngerli koltuklarında uslu çocuk edalarında oturup yerimden kalkmadan laf dinlediğim günlerde  tek merak ettiğim çekmecelerinde ve dolaplarında ne olduğuydu. Bu çekmeceler bana o içlerini merak ettiğim çekmeceleri hatırlatıyor.



Ne ilginç tablolar!


Salondan çıkıp geldiğimiz aşağı iniyoruz. İşte burası güzel. Duvardaki alçı çalışmaları, tavan boyamaları, trabzanlar, penceredeki vitray çalışması binanın dekorasyon detayları.



İlginç bir tablo daha... Anlayan var mı?










Arkasına kalorifer saklanan ince bir dekorasyon detayı.


Binan dış cephesindeki güzel kabartmalar...


Elçlik binası hakkında bilgi toparlarken elçiliğin resmi internet sitesinde aşağıdaki ilana rastladım. İlginç geldiği için de paylaşmak istedim. Ülkemizde dünya kupası deyince aklımıza hep futbol geldiğinden rugbynin dünya kupası olduğunu görmek değişik geldi bana. Doğrusu ben onun gençlerin öyle kendi aralarında oynadıklarını bir oyun olduğunu düşündüğümden dünya kupası organize edildiğini duyunca şaşırmadım desem yalan olur. 


Bir gün de böyle geçti ömrümden. Bakalım geçecek diğer günümde beni neler bekliyor.



Kaynaklar:

Hiç yorum yok: