İçin İçin Niçin Çin!


Moskova Uluslararası Kadınlar Kulübü'nin nisan ayı toplantısına Çin Büyükelçiliği ev sahipliği yapıyor. "Kış Kermesi'nde ve "Asya Pasifik Kadınlar Grubunun Kermesi"nde oldukça iyi iş çıkaran Çin'i kendi evinde ve ev sahipliği konusunda görmeye can atıyordum ki bu toplantı tam da bu nedenle muradıma ermeme vesile oluyor. Ayrıca bu toplantının benim için  önemi başka. Daha önce de bir kaç kez Moskova Uluslararası Kadınlar Kulubü ile kulübün organizasyonlarında çektiğim fotoğrafları paylaşmıştım ama bu kez ilke defa resmi olarak öncesinde teklif ediliyor onlar için fotoğraflar almam. Bu misyonla düşüyorum yollara. Yollara düşüyorum düşmesine ama metrodan sonra adresi kulübün sayfasında tarif eden kişiye bir yandan da saygılarımı iletiyorum. Metrodan sonra bir otobüsün şart olduğu sağda solda ne bir dükkan ne bir evin olduğu yolu ha geldim ha geleceğim diyerek konsolosluğa doğru ilerliyorum. Neyse ki doğru yoldayım!











İşte o geniş caddeli ipsiz sapsız yol.


Havaların ısınması ile Rus bacılardan ilhamla giydiğim topuklu ayakkabılarımla hızla yürüyüp güç bela varıyorum Çin Konsolosluğu'na.


Bahçe girişinde Çinli beyler ellerindeki listeden isim kontrolü yapıp alıyor içeri. İçeri adım atmamla bir "Vaouuvvv" çıkıyor ağzımdan. Neden mi? Çünkü :)


Işıl ışıl avizeler, yeşilin çok sevdiğim bu tonu, zemin döşemesi ve genişliği ile diğer pek çok konsolosluğa göre salon oldukça etkileyici.



Salonun sağ ve sol kenarlarında Çinli'lere özel parçalar sergileniyor.






Gösterilerin yapılacağı salona geçerken ara bölümün sağ ve sol duvarlarındaki duvarı kaplayan figürler.



Bir çok yerde karşımıza çıkmasına bakılırsa Bonzai'lerini çok seviyorlar ve onu vurgulamak istiyorlar.







Ve artık salondayım. Program yeni başlamış.




Sempatik sunucular...


İçeri girişte verdikleri şans numaraları için çekiliş başlıyor. Bu çekiliş ara ara yapılıyor ve konuklar bu  jestlerle mutlu ediliyor.


Ve şimdi barkovizyondan tarihi "İpek Yolu" sunumunu izliyoruz.



Çekiliş devam ediyor...


Ve şimdi performans gösterileri başladı. İyi eğlenceler... Keşke ben de yapsaydımmm :(((


Bu dans Çin'in klasik danslarından biri olan İpek Yolu dansıymış.




Şemsiye ve yelpaze uzak doğu gösterilerinin vazgeçilmez unsurları. Küçük bir kasabada yağan yağmurun anlatıldığı bir dans.


İşte bu da sesi kanunu anımsatan Çinlilerin geleneksel enstürmanı olan "Koto"(琴).  Çin kültürüne ait olan bu 13 telli çalgı Japonya'da da ilgi gördüğünden orayla da özdeşleşmiş. Japonlar koto ile 7.yy'da tanışmış ve 17.yy'a kadar kraliyet ailesi ve saray çevresi çalgısı olarak bilinirmiş.  


Tai Chi Fan dansı. 




İşte bu bayanı tanıdım. Güney Asya Pasifik kadınlar Grubu'nun kermesinde Çin korosunun ortasında duran, şarkıları müthiş hevesle ve neşeyle söyleyen hanım. Demek operacıymış, çünkü burada da vatan sevgisi ile dolu Çince aryalar söylüyor ve "Seni Seviyorum Çin!" diyor.



Bu sağdaki hanım da aynı koroda yer almış, zarifliği  ve güzelliği ile dikkatimi çekmişti, onu da tanıdım.


Bu dansın adı da "Çin'in Altın Çağı"




Uzakdoğulu çocuklar çok şirin oluyor öyle değil mi? Aklıma Cedric ve Uzakdoğulu sevgilisi Chan geldi :)))


İşte bu kostümlere bayıldım. Keşke deneme fırsatım olsaydı!






Çok emek verilerek hazırlanmış harika performanslar bitti. Şimdi sıra selamlamada!




Önde oradaki rengarenk ipekten yapılmış elbiseyi giyen hanım, herkes tarafından büyük beğeni ile izlenilen gösterinin ev sahipliğini yapan  Çin Büyükelçisi'nin hanımı.


İşte yine çekiliş zamanı...


Gösteri bitti ve şimdi sıra Çin lezzetlerini tatmakta. Ama ben görev başında olduğumdan ve Çin yemekleri ile aram çok sıkı fıkı olmadığından bu işi biraz erteliyorum. Önce gidip hanımlar ipek pazarının altını üstüne getirmeden biraz fotoğraf almalıyım.



Sen ne tatlı şeysin öyle, maşallah!


Ve işte birbirinden renkli ipekler...


İpeğin bir çok uygulaması var. İşte onlardan biri: Eşarplar!



Kore'nin geleneksel kıyafeti olan Hanbok ile Koreli hanımlar.



Performanslardaki o harika kıyafetleri deneyemedim ama hevesimi tezgahtaki ipek kıyafetlerle alıyorum daha doğrusu yatıştırıyorum. Bu ipek bir ceketin fiyatı yaklaşık 60 TL.


Bu nasıl, enteresan motifleri var ama güzel öyle değil mi? 


Ve işte Nepal yeni yıl kutlamalarında tanıştığım Nepalli hanımlar. 


Bu arada günün bitiminde binadan ayrılırken görevliler ellerimize birer paket tutuşturuyorlar. İçinde Çin'i ve bugün hatırlatacak çay, eşarp, broşürler gibi hediyeler çıkıyor. O güzel gösteriler ve yemeklerden sonra bir de o kadar kişiye hiç bir maddi karşılığı olmadan bu hediyeleri vermeleri ile Çinliler herkesin gönlünü fethediyor, misafirleri organizasyondan yüzlerinde tebessümle uğurluyorlar.

Binadan çıkıp otobüs durağına doğru yürürken günün sürprizi ile karşılaşıyorum. Moskova'da Gandi'nin heykelini görmek, burada olmasını düşüneceğim son şeylerden biriydi. Merak ettim nedern burada acaba! Bilen var mı?


Sonuç olarak söylemek istiyorum ki katıldığım üç organizasyonda da Çinlilerin yaptıkları işi son derece ciddiye aldıkları, günlerce emek verdikleri o kadar açık ki! Bunların ülkelerinin tanıtımı açısından ne kadar önemli olduğunun bilincinde olup o sorumlulukla sarılıyor işlerine. İşlerini ciddiye almayan insanlar da bu ciddiyetle çalışan insanlara eleştiri üzerine eleştiri yağdırıyor. İçin için herkes öyle yada böyle Çin'i eleştiriyor ama bence sadece eleştirmek değil biraz da bu gelişmenin, bu ilerlemenin sadece ucuz işgücü nedeniyle olmadığını da  fark etmek gerekiyor. Kesinlikle çok çalışkanlar. Bu üç organizasyon için de Çin'e teşekkür ediyor ve onları ayakta alkışlıyorum.


Hiç yorum yok: