Maslenitsa ile Bahara (Donarak) Merhaba!



Geçen sene kaçırıdğım Maslenitsa (Ма́сленица) kutlamalarından bu sefer Bolu Pazarı geçmeden haberdar oluyor ve 5 Mart'ta yapılacak kutlamaları yerinde görmek için Kızıl Meydan'a zamanında varıyorum. Kışın bitişi ve ve baharın gelişini müjdeleyen Maslenitsa esasında martın ikisinden sekizine kadar kutlanan, et ürünlerinin yenmediği  bir ortodoks bayramıymış. Geçen sene konuştuğum bir Rus arkadaşım günümüzde bazı Rusların bu süre içinde et orucuna girdiklerini doğrulamıştı.  Bu bayramda daha çok kimbilir belki de güneşe benzediğinden adet olduğu üzere blini ( блины, yani krep) yeniliyor ve türlü etkinliklerle kutlanıyor. İşte o etkinliklerden birinin yapıldığı Kızıl Meydan'daki turumuz başlıyor.

Kızıl Meydan'a her gidişimde sanki fotoğraf almam gerekiyormuş gibi hissederim. Bugün bu his, gün batımında yakaladığım ışık nedeniyle gereklilik değil zorunluluk oluyor benim için. Tek kelime ile büyülü! Aşağıdaki fotoğraflara bakıp da Kızıl Meydan'ın büyülü bir yer olmadığını düşünen olur mu bilmem!












Kızıl Meydan'a ilerleyince, kutlamaların yılbaşında yapıldığı gibi Aziz Vasili Katedrali'nin arkasındaki alanda yapıldığını görüyorum.





Maslenitsa Anaaaaa!!!


Günü hatırlatacak hediyelik eşya stantları...


Ve sahne...



Konser kim olduğunu tanımasam da solistler geçidi gibi. Her şarkıcı bir kaç şarkı söyleyip yerini bir diğerine bırakıyor.






Maslenitsa Bacılarrr!!!





Üşüyenler için sıcak bir mola vermek için kapalı alan.


Ve yensin bliniler (krepler)...


Bu arada hava raporunda sıfır derece demesine güvenip her zamanki gibi sıkı giyinmeden çıkıyorum. Rüzgarın etkisiyle çok soğuğun etkisi artıyor, çok üşüyorum.







Krepten başka yiyecek alternatifler de var, örneğin şaşlık (şiş)!


Ve balon vurmaca oyunu gibi festival havası yaratılmaya çalışılan oyunlar...



İşte bu güzel !


Ciuvvvv, hopppaaaa !!!


İşte benim krepçim :)


Bu kadar üşümüşken buharı üstünde tüten krepler çok çekici görünüyor. Ama malesef eşim gelene kadar kedi gibi izlemek zorundayım.



Ben o kadar üşürken body ile şov yapan ablalara helal olsun! Muhabbet ben pek anlamadığımdan benim için olmasa da Ruslar için iyi. Gelsin biri, gitsin diğeri. Bana göre Rus şarkılarının hepsi birbirine benziyor. Atta benzer bir temponun üzerine yazılmış içinde bolca J geçen şarkılar :). Aslında sahnedeki performansı beğenmenin şarkıcıyı tanıyıp tanımamak ya da dili bilip bilmemekle ilgisi olmadığını daha önce Park Orman'da katıldığım bir festivalde sahneye çıkan şarkıcıya hipnotize olduğum konserin sonrasında fark etmiştim. Sahneye çıkışından sonuna kadar gözümü kırpmadan izlediğim bu şarkıcıyı bildiğim iki şarkıyı söylemiş olmasına rağmen hiç tanımıyordum ve onun o şarkııların sahibi olduğunu da anlamamıştım. Sonradan "Kimmiş bu ya!" diye araştırıp öğrenmiştim ki meğer sahnedeki bir yıldızmış. Yani Grammy ödüllü, Bob Marley'in gelini Lauryn Hill'miş. Yani sonuç, burada duyduğum Rus şarkılarının beni etkilemediği. Şaka maka aklımda kalan biri var ama normalniya mı ne öyle bir şey :)))








Oh oh yandan teyzişko, Allah muhabbetini artırsın!  Açlık bir yandan soğuk bir yandan ben dondum, ayaklarım dondu, sana iyi dans etmeler! Gum'da birazcık ısınıp kendime gelmek zorundayım.




Oh dünya varmış! Gum'un sıcacık atmosferinde bir de çorap alınca ayaklarımla beraber iliklerim de ısınıyor ve kendimi kasmayı bırakıp gevşiyorum.



Eşim geldi ve dışarı çıkmaya hazırım. Bekleyin beni krepler, sıra size geldi! Isınınca nasıl da keyfim yerine gelmiş gülüyorum değil mi?


Daha fazla oyalanmadan blinilerimizi yiyelim derken sahnede ertesi gün Rus  televizyonunda göreceğim bu sarışın beyi görüyorum. İşte işte içinde sık sık "normalniye"gibi bir keline geçen şarkıyı bu bey söylüyordu.


Ve işte blinilerle buluşma vakti. "O kadar açım ki ne olsa yerim!" modundayken yediğim mantarlı kaşarlı krep bana o an baldan tatlı geliyor.


Ve işte Rus krebi "Blini"nin aşama aşama yapımı!


Ve krebim hazır. Haydi bana afiyet olsun! Bu kadar krep yazıp çizip görünce canım yine istediiii!!!


Karnım tok, ayaklarım da sıcakken konsere bir bakış daha atıyor, sonra evimizin yolunu tutuyoruz.




Herkese mutlu baharlar!!!





Kaynaklar:

4 yorum:

ErdinİVGİN dedi ki...

Kızıl Meydan gerçektende çok etkileyici bir yer. Ancak kışın rüzgar da olunca oldukca insanı üşütebiliyor. Fotoğraflarınız ise çok güzel.

Ayşe Gençer dedi ki...

Kesinlikle çok etkileyici! Moskova'dan ayrılınca özleyeceğim şey eminim ki Kızıl Meydan'ın o masalsı atmosferi olacak. Hele de ince ince kar yağdığı akşamlar!

Noni dedi ki...

Merak ediyordun canım soğuğa rağmen gitmeniz iyi olmuş en azından konserleri görmüş oldun, o krepler de ne şahane gözüküyor, birden acıktım vallahi :)

Ayşe Gençer dedi ki...

Evet aynen öyle Nonicim! Gittim, gördüm, rahatladım Maslenitsa eğlencelerini :)))