Moskova Uluslararası Kadınlar Derneği (IWC Moscow)'nin aylık genel toplantısı bu ay Finlandiya Büyükelçiliği'nde yapılıyor. Ankara'da, İstanbul'da önlerinden geçerken her daim çocuk merakıyla gizemli bulduğum, önünde bekleyen polisler dışında hiç bir hayat kıpırtısının olmadığı, kuş uçmaz kervan geçmez görünümündeki elçilikleri görme konusunda bana merakımı yenme fırsatını verdiği için bu toplantılar her zaman ilgimi çekiyor. Şimdi sıra kapalı kapılar ardındaki Finlandiya Elçiliği'ni keşfetmede. Doğrusu bu keşif binanın dış ve iç mimarisinin sadeliği ve incelenecek fazla detay olmaması açısından ben de heyecan yaratmıyor. Moskova'daki emsallerinden farklı olarak modern bir yapı olup dekorasyon unsurları da pek ilgi çekici değil. Ama söylemem gereken, aklımda kalan şey, girişte ve çıkışta görevlilerin (muhtemelen güvenliktiler) güler yüzle karşılayıp uğurlamaları oluyor. Esasında önemli olan da bu değil mi?
Toplantının içeriğine girmeden önce elçiliğin hemen bitişiğinde gördüğüm, ilgimi çeken ve hakkında bilgi topladığım bu binaya değinmeden geçememeliyim. Sokaktan geçerken gözünüze çarpmaması imkansız olan bu bina, Park Kultury metro durağının kırmızı çıkışından çıktıktan sonra caddenin (ул. Остоженка) karşısındaki ilk sokakta, Kropotkinsky Sokağı(пер. Кропоткинский) numara 13'de ve Moskova'nın en ünlü mimarlarından, Art Nouveau'nun ustası, Fyedor Shektel'in eseri. İlginç olan şey ise binanın dört yüzünün de birbirinden farklı olması. Pencereler birbirlerinden farklı seviyelerdeler ve dekorasyondaki herhangi bir detay binanın bir başka yerinde tekrar edilmemiş. Şimdilik bu kadar bilgi yeter. Kalanı inşallah gezmek kısmet olursa o zaman.
Şimdi gelelim asıl konumuza. Bu ayki dönem ortası toplantısı, IWC'nin bünyesindeki ilgi grublarının tanıtımı ve onlara kayıt alımı amaçlı.
Toplantılarda katılımın çok olması eski arkadaşları görmek ve yenilerini yapmak için iyi bir fırsat oluyor. Örneğin Türk kızları olarak bu toplantıda "beşi bir yerde" olduk bile :)))
(Bu fotoğraflar şimdi bu yazıyı yazarken bana Nil Karaibrahimgil'in "Bütün Kızlar Toplandık" şarkısını anımsattı!)
Bu salonda ilgi gruplarının stantları var. "Hayat Bazen Tatlıdır" yazısında bahsetmiş olduğum grupların büyük bir kısmı devam ediyor. Ben bu sene kapıdışı aktiviteler konusunda biraz frene bastığım için sadece mimari yürüyüş ve Sahaja Yoga'dan açık farkını görmek ve deneyimlemek için yoga sınıflarına kaydoluyorum.
Ve işte benim dünya tatlısı sıcak gülümsemesi ile Meksikalı arkadaşım. İspanyolca grubuna liderlik yapıyor.
Bu güzel fotoğraflae için sevgili arkadaşım Noni'ye çok teşekkür ederim.
Mısır Büyükelçiliği'nde gördüğümüz doğunun misafirperverliği ve mutfağı hakkında edindiğimiz deneyime bu masada rastladığımı söyleyameyeceğim ama yine de çok teşekkür ederim(z). E ne de olsa bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var demişler öyle değil mi!
Salonun bir tarafında Finlandiya'yı tanıtan bir barkovizyon gösterisi ve tanıtım kitapçıkları var.
Sade elçiliğin mütevazi dekorasyonundan bir kaç görüntü...
Arkadaşlarla buluşma, tanışma, muhabbetle geçen, Finlandiya tanıtım kitaplarını da edindiğim bir gün daha geçirmiş, başka bir muhabbete dalmak üzere ayrılıyorum elçilikten.
Büyükelçiliklerde yapılan diğer diğer toplantılarla ilgili yazılarım:
Kaynaklar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder