İçin İçin Niçin Çin!


Moskova Uluslararası Kadınlar Kulübü'nin nisan ayı toplantısına Çin Büyükelçiliği ev sahipliği yapıyor. "Kış Kermesi'nde ve "Asya Pasifik Kadınlar Grubunun Kermesi"nde oldukça iyi iş çıkaran Çin'i kendi evinde ve ev sahipliği konusunda görmeye can atıyordum ki bu toplantı tam da bu nedenle muradıma ermeme vesile oluyor. Ayrıca bu toplantının benim için  önemi başka. Daha önce de bir kaç kez Moskova Uluslararası Kadınlar Kulubü ile kulübün organizasyonlarında çektiğim fotoğrafları paylaşmıştım ama bu kez ilke defa resmi olarak öncesinde teklif ediliyor onlar için fotoğraflar almam. Bu misyonla düşüyorum yollara. Yollara düşüyorum düşmesine ama metrodan sonra adresi kulübün sayfasında tarif eden kişiye bir yandan da saygılarımı iletiyorum. Metrodan sonra bir otobüsün şart olduğu sağda solda ne bir dükkan ne bir evin olduğu yolu ha geldim ha geleceğim diyerek konsolosluğa doğru ilerliyorum. Neyse ki doğru yoldayım!

Çocuklarımız İçin Hayal Gücünü de Geliştiren Düşünme Egzersizi



Maille gelen ve nerede yayınlandığını bilmediğim için kaynak gösteremediğim bu soruları çocukların düşüncelerini toparlama, aktarabilme adına oldukça faydalı bulduğumdan sizlerle paylaşmak istedim. Bu sorular bir yandan çocukların kendilerini ifade edebilmeleri için düşünce egzersizi olurken sanırım bir yandan da onların iç dünyalarına açılan bir kapı olacak evebeynleri için. 
Eğer ola ki bu sorular üzerinde konuşursanız çocuklarınızla, aldığınız yanıtları duymayı çok istediğimi bilmenizi isterim. 

İşte sorular:

Moskova'da Sıradanlığın Dışında Sıradan Bir Park



Ostankino'dan kalkan 17 numaralı tramvay ile eve giderken hep görüyordum bu parkı ve hızla geçip giden tramvayın içinden ilgiyle bakıyor ve gerektiği kadar inceleyebilmek için bir gün bu parka gelmeliyim diyordum. Baharın ilerleyen aylarında daha renkli olacağına inandığım bu parka bir  sabah yürüyüşü ile nihayet gidiyorum. Moskova'nın merkezinden uzak bir noktada böyle bir park görmek Moskovalılar için şaşırtıcı bir şey olmayıp hatta bir parça sıradan bile gelebilir ama benim için hiç de sıradan değil! Heykellerin tarzı oldukça ilgi çekici ve hiç alışılagelmiş değil bana göre. Şimdi isterseniz  gelin bir göz atın  benim komşu parkıma, bakalım siz de benimle aynı fikirde olacak mısınız bu parkla ilgili olarak! 

Şark Pazarı Kazan Ben Kepçe



Artçı değil öncü olmanın bu tip organizasyonlarla ilgilenenler için daha iyi  olacağını düşündüğümden bundan böyle haberdar olduğum herkese açık organizasyonları yukarıda göreceğiniz gelecek programlar kısmında yer vermeye başladım "Şark Pazarı"nda yaptığım gibi. Hazır konusu açılmışken bu bölümün daha içerikli ve daha bilgilendirici olması için sizin desteğinize ihtiyacım olduğunu söylemek isterim. Maillerinizi ayseningazetesi@gmail.com'a bekliyorum. Katkılarınız için şimdiden teşekkürler. öyle değil mi? Şimdi gelelim bugünün aktivitesine, Şark Pazarına. Organizasyonun resmi internet sitesinde girişin ücretsiz olduğu yazılmasına rağmen girişte 100 ruble talep edildiğinden "hah diyorum doğunun gözü açık satıcıları burada, şüphe yok!" İnternette girişin ücretsiz olduğunu hatırlatınca şahsı muhtereme el içeri buyur ediyor beni. 

Tam da başlıktaki gibi şark pazarı kazan ben kepçe şeklinde başlıyorum turlamaya. Fazla ilerlemeye bile gerek yok daha adım atar atmaz televizyonya gördüğümüz sadece insanlar değil ürünler de karmakarışık, sıkışık ama rengarenk bir doğu pazarına geldiğimi görüyorum. Halı üzerinde yatan, sanki satış yapmaya değil de plajda keyif yapmaya gelmiş gibi ne zaman geçsem sadece kaykıldığı yönü biraz değiştiren galesiz  satıcı (satıcı mı gelene geçene seyirci mi demeli bilmem), bilinçaltıma kazınmış öyle bir sahne olacak ki kendimi gerçekten doğu pazarında hissettiriyor. "Aman şimdi ne der, düşünür?" deyip belki  bir tek onun fotoğrafını  almadığım pazara gri hattın kuzeyindeki Dimirtovskaya metro istasyonundan ulaşıyorum.

Aynamızdan Yansıyan Çocuklarımızın ve Bizim Bayramımız Kutlu Olsun



Çocuklarımızın hep vatana, millete, dinimize, devletimize, ailemize, kendilerine hayırlı evlatlar olarak yetişmelerini isterken, bunun için dua ederken bir şeyi atlıyoruz sanırım. O da onları bu şekilde büyütebilmek için gerekli sevgiyi, ilgiyi, bilgiyi, hoşgörüyü, anlayışı, sabrı, maddi-manevi gücü de bizlere vermesini dilemek!

Moskova'da Letonya Moda Rüzgarı-Riga Fashion Mood



Nihayet bir defileye katılarak milli oluyorum. Çok keyifliymiş yine isterim!

Uluslararası Kadınlar Kulübünde dahil olduğum grupların bir üyesinden, Letonyalı dizaynerların defilesi için bir davet alıyorum  ve kaçırır mıyım tam benlik bir organizasyon deyip balıklama dalıyorum.

"Ay" Çok Güzel !

Bu fotoğrafların kimin olduğunu ve nerede yayınladığını bilmiyorum. Ama arkadaşlarımdan gelen maillerde buluştuğum bu fotoğraflar öyle güzeller ki kaynak gösteremesem de  paylaşmadan edemiyorum. Kim yaptı ise çok yaratıcı! Fikrine sağlık...

El Cumhuriyyet'ül Lübnaniyye Mutfağı



Bu hafta arkadaşlarımızla buluşma yeri olarak bir Lübnan restoranı olan Safran'ı seçiyoruz. Ben de   Doğu Akdeniz'in kıyısında bir Ortadoğu ve Arap ülkesi olan Lübnan'ın mutfağımıza yakın olan tadlarını bu bahane ile yaptığım araştırma sayesinde daha yakından tanıma fırsatı buluyorum. Mutfağın bizim mutfağımıza benzemesinin sebebi, Lübnan'ın 1516'dan, Osmanlının son dönemlerine kadar Türklerin hakimiyeti altında olmasıymış. Birinci Dünya Savaşı sonrasından 1943'e kadar ülkenin kontrolünü eline alan Fransızlar da Lübnanlılara kendi yemek kültürlerinden bir şeyler sunmuşlar. Kültürel geçmişinin etkisiyle de Lübnan mutfağı, Ortadoğu'nun en popüler mutfaklarından biri olmuş. Yüzölçümü olarak İstanbul'un iki katı kadar olan bu küçük ülkenin çeşitli bölgelerinden gelen zengin bir çeşitliği varmış kullanılan malzemelerin. Zeytinyağı, çeşitli otlar, sarımsak ve limon Lübnan mutfağının tipik tatlarıymış. Soğuk ve sıcak mezelerinin, mutfağın dünya çapında tanınmasında önemli bir rolü olmuş.

Türkiye-Rusya Arasında Vizesiz Seyahatler Başlıyor



Rusya Federasyonu İstanbul Büyükelçiği'nden  vizesiz seyahate ilişkin yapılan açıklama:
Rusya ve Türkiye arasında vatandaşların karşılıklı seyahatlerine ilişkin usullere dair anlaşma 16 Nisan 2011 tarihinde yürürlüğe girmektedir. Bu tarihten itibaren diplomatik, hizmet, hususi ve umuma mahsus pasaportlara sahip olan Türk vatandaşları ve diplomatik, hizmet ve umuma mahsus pasaportlara sahip Rus vatandaşları Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarına vizesiz ve ücretsiz giriş yapabileceklerdir. Fakat, Rus ve Türk vatandaşların giriş tarihinden itibaren, Rus ve Türk topraklarındaki kalış süresi kesintisiz olarak 30 günü aşmamak kaydıyla, vizesiz olarak, geçici olarak kalırlar. Ancak, vatandaşların diğer ülkedeki toplam kalış süresi 180 gün zarfında 90 günü aşamaz. 180 günlük süre, ilk girişten itibaren sayılmaktadır.

Işıklar Altında Romantik Moskova

Bu Yürüyüş İçin Phoebe Taplin'e Teşekkürler



Bugünkü pazar yürüyüşümüzün konsepti diğer yürüyüşlerimizden biraz farklı. Bu pazar biraz romantik takılıyoruz ve Phoebe Taplin'in hava karardıktan sonra yürümeyi önerdiği rotayı,  günler henüz çok uzamadan, ortalıkta hala karanlık varken seçiyoruz. Yaklaşık 4,5 km'lik yürüyüşün rotası yazının sonunda yer alıyor. 

Bahar mı Geliyor, Külliyen Yalan!!!


Karlar tam eridi geç de olsa bahar geliyor derken sabah pencereden görünen manzara ve peşinden gelen bir amannnn!

Köşe Bucak Krasnopresnenskaya

Bu Gezi İçin Phoebe Taplin'e Teşekkürler



Pazar yürüyüşümüz için bu hafta adını bir çırpıda takılmadan akıldan söyleyebilmek için  bir süre çalışmam gereken devrim hareketlerinin şahitlerinden biri olan Krasnopresnenskaya bölgesini seçiyoruz. Bu hafta da yine Moscow New's eski yazarlarından Phoebe Taplin'in rotasını referans olarak alıyoruz. Harita üzerindeki yürüyüş planımız yazının sonunda yer alıyor. Yürüyüşün başlangıç noktası metroda kahverengi hatta bulunan Krasnopresnenskaya istasyonu. 

Yerlere Tükürmeye Dostoyevski Yorumu


Dostoyevski /  Delikanlı, 1875
-Kadınları, kaba, beceriksiz oldukları, kendi başlarına hareket edemedikleri, hem de açık saçık elbise giydikleri için sevmiyorum! diye başlayan bir nutuk tutturdum. 
Prens korkunç bir şekilde neşelenerek:
-Yavrucuğum, acı biraz! diye seslendi. Bu da beni daha çok çileden çıkardı.
.
.
Ona dönüp bağıra bağıra:
-Sizi eğlendirmek için söylemiyorum bunları, dedim. Sadece düşündüklerimi anlatıyorum. Ama, nasıl oluyor da kadınlar kaba oluyorlar, açık saçık bir şekilde giyinebiliyorlar? Bu yeni bir şey.
-Evet, kabadırlar, tiyatroya, gezme yerlerine gelin de görün. Her erkek, örneğin, yolun sağ tarafından geçileceğini bilir, karşılaşınca da hemen sapar, o sağa ben sola. Bayanlarsa, yani kadın, sanki siz muhakkak kenara çekilerek yol vermek zorundaymışsınız gibi, üzerinize doğru gelir, hatta sizi görmez bile... Zayıf bir yaratık olması bakımından kendisine yol vermeye hazırım. Ama neden bunu kendisine verilmiş bir hak gibi kabul edip dayatıyor. Neden benim ille böyle hareket etmek zorunda olduğumdan o kadar emin bulunuyor? İşte insanın gücüne giden de bu! Bir kadınla karşılaştığım zaman hep yere tükürürüm.

Yaşasınnn, Kara Göründüüü!!!


Kar lar  eriyorrr, ba har geliyorrr. Şim di     sı ra    ye şillen  me deeee!
(Arap kızı şarkısının bahar versiyonu oluyor kendileri)

Aralık aynıdan beri karla kaplı olan toprak 5 Nisan tarihi itibariyle kendini gösteriyor ve karların eridiği o çamurlu günler de nihayet bitiyor, yani  bahar geliyorrrrrrr. 
 Nasıl bir mevsimdir ki bu böyle insanın psikolojisi üzerinde bu kadar olumlu etkisi olabiliyor. İlk günü doğduğum baharı çok seviyorum.
Herkese mutlu baharlar!!!


Göz / Kara Kitap, Orhan Pamuk


Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ından bir alıntı olan bu yazıyı yayınladığım Nisan 2011'de neden yayınladığıma dair hiç not yazmadığımı şimdi Nisan 2016'da şaşırarak fark ediyorum ve bu paragrafı ekliyorum. Kim bilir belki de neden bu yazının benim için öneminin ne denli büyük oluşundandır. Metne ve yazarına yaraşmayacak kelimelerimle yazının büyüsünü bozmaktan korkmuşumdur belki, ondan sadece yazının sonundaki küçük resim ile ifade etmeye çalışmışım belki duygularımı. Burada anlattığı ,kimilerine deli saçması gelen, şey ve anlatımının gücüdür beni kendine hayran bırakan Orhan Pamuk'da ve derinlerde bir yerlerde çok benzediğimizi görmemdir bunda ve diğer yazılarında. Onun kadar entellektüel olabilseydim çok güzel sohbetler çıkarabileceğimizi düşünürüm Doğan Cüceloğlu'nun bir kitabında bir genç ile yaptığı sohbetler gibi! Ve bir temenni benden! İnşallah bir gün de Kara Kitap'da anlatılan "Göz" gibi bir de "El" hakkında yazsa. Bu yazı öyle cesaretimi kırıyor ki yoksa utanmadan kalkıp "El" i de ben yazacağım!

Bu anlatacağım vaka bir kış gecesi başımdan geçti. Karamsar bir zamanımdı.

Kısmet İse Gelir Hint'ten Yemen'den, Kısmet Değilse Ne Gelir Elden!


Moskova Uluslararası Kadınlar Derneği'nin mart ayı toplantısının teması Hindistan! Biraz maceralı ya da atraksiyonlu ya da tersliklerle başlayan gün, Hint yemekleri, müzikleri, edinilen yeni arkadaşlıklar ve pekiştirilen dostluklarla anılarımda güzel bir gün olarak yerini alıyor.

Şabalovskaya'dan Oktyabırskaya'ya Bir Pazar Yürüyüşü

Bu gezi için Phoebe Taplin'e Teşekkürler




Bugünkü pazar yürüyüşümüz yine bir Phoebe Taplin rotası. Kendi gitti izi kaldı. Bir kez daha bu rotaları bize bıraktığı için ona çok  minnettar olduğumu söylemeliyim.  
Bu yürüyüşün başlangıç noktası, turuncu hattın güneyinde kalan Şabalovskaya (Шаболовская )metro istasyonu.  İstasyon 1962 de inşa edilmesine rağmen, yürüyen merdivenlerdeki bir problem nedeniyle açılışı epey bir gecikmiş, on sekiz yıl sonra 1980'de hizmete girmiş. Bu on sekiz yıl içinde boş durmamışlar, istasyonu modernize etmişler. Bu nedenle 1960'larda yapılan aynı hattaki diğer istasyonlarla benzer özellikler göstermemiş. 





Yolki Palki ile Teoriden Pratiğe Rus Mutfağı






Geçen sene Moskova Uluslararası Kadınlar Kulübü'nün  "Rusya'yı Keşfet" grubunun bir dersinde Rus mutfağı anlatılmıştı. Bu, benim için o günden sonra teorikte kalmanın ötesine pek geçemedi doğrusu blini (krep) dışında. Moskova'da başka birinin tavsiyesi olmadığında biraz tutucu davranıyorum ne yazık ki bir şeyleri denemek için. Neyse ki sevgili arkadaşım Banu'nun önerisi ve organizasyonu ile bir aşama kaydediyor ve "Beşi bir Yerde" grubu ile teoriden pratiğe geçiyorum Rus Mutfağında. Bunun için gideceğimiz restoran, Kuznetsky Most metro istasyonunun çok yakınında olan Yolki Palki (Елки-Палки).

Uyuyamıyor musunuz? / Kara Kitap, Orhan Pamuk


Orhan Pamuk'u işte tam da bu yüzden seviyorum. Aklımda, somutlaşmadan bilincimin bir yerinde gizli olan, zaman zaman bilinç üstüne çıkan ve genellikle kimseyle paylaşmadığım düşünceleri ya da onlara benzer şeyleri, detaylarını ya da hiç aklımın köşesinden geçmeyen  ama düşünmek isteyebileceğim şeyleri, çoğu zaman bir kaç kez okuyarak idrak edebildiğim yazıları ile ifade etmesinden! Ben Orhan Pamuk'u ve onu anlamaya çalışmayı seviyorum. Sanki kimse anlayamasın diye uğraşılıp yazılmış cümlelerini ya da beş ayrı cümle yazıp bu cümleleri tek bir cümle altında toplamasını, onları tekrar tekrar okuyup içindeki anlamları keşfedebilmeyi, zaman zaman keşfedemesem de o cümleleri anlamak için kitabı bir kez daha (ya da bir kaç kez daha ) okumalıyım demeyi seviyorum. Hayal gücüne, d e t a y c ı l ı ğ ı n a, farkındalığına sağlık! Allah uzun ömürler versin, versin ki içinde her okuyuşta daha iyi anlayacağım ve farklı anlamlar bulabileceğim kitaplarını benimle(bizimle) buluşturabilsin.
Sağolasın Orhan Pamuk! Aldığın Nobel sana anneciğinin ak sütü gibi helal olsun!

İşte Kara Kitap'tan bir alıntı:

Bir Uçtan Bir Uca Kar Altında Park Kulturi

Bu yürüyüş için Phoebe Taplin'e teşekkürler!




Bugünkü yürüyüşümüz de yine Phoebe Taplin'in haftasonu yürüyüşlerinden biri. Yoğun kar yağışı altında gerçekleştirdiğimiz bu yürüyüş, bölgede Gorki Parkı'ndan başka görülecek şeyler de olduğunu gösteriyor bize. Bir çoğu bir mimari anıt olan eski binalarla dolu, Moskova'nın emlak açısından en gözde yerlerinden biri olan bu eski yerleşim yerine ulaşım,  Park Kulturi (Парк Культу́ры) metro istasyonundan yapılıyor. Metroda kırmızı hattaki tek çıkıştan Ostejenka Caddesi (ул. Остоженка)'ne çıkıyoruz. Işıklardan karşıya geçip keyifli yürüyüşümüze başlıyoruz. Yürüyüşün harita üzerindeki planı yazının sonunda yer alıyor.


Siz Siz Olun Moskova'da Cüzdanınızı Kaybetmeyin!


Y a   d a    O n u    U n u t    G i t s i n  ! ! !

Geçen akşam metro ile eve dönerken pasajdaki dükkanlardan birinden çiçek aldım. Hemen sonrasında gittiğim markette cüzdanımın olmadığını görünce hemen metroya döndüm ve etrafa bakındım. Bilet okuyucularının başında duran deduşka teyzem de benim bakınmama ilgi gösterince onun bir şeyler bildiğini düşünüp meramımı tarzanca anlattım. Olaya vakıf olan deduşka teyzem tüm yardımseverliği ile bir yere telefon açıp beni platformdaki bir yere gönderdi. Cüzdanım bulunmuş aşağıdaki ofiste tutuluyormuş. Bunu anlamam için yürüyen merdivenlerden inip aşağıda bizi bekleyen başka bir deduşka teyzemin peşine takılmam, izbe yerlerden geçerek metronun ofislerine girip sorumlu kişi ile görüşmem gerekti. Bana içinde ne olduğunu sordu, sonra kağıtların altına gizlediği dandik cüzdanımı gösterip bana ait olup olmadığını sordu. Cüzdanı görünce önce onun bulunmasına, sonra metronun normalde yasaklı yerlerine girip etrafı görmeme ve bu işi bu kadar kolay hallolacak olmasına çok sevindim. Rusça konuşamadığım için muhabbet biraz uzadı, polis geldi. Ben nasıl olsa cüzdanım gözümün önünde olduğundan yeni bir şeyler yaşıyor ve keşfediyor olmaktan mutlu gürbüz deduşka teyzemden ve polisten çekinmesem çıkarıp fotoğraf makinemi cebimden bir hatıra fotoğrafı alacak modda elimden geldiğince sorunu çözmeye dahil olmak istiyorum.

Maslenitsa ile Bahara (Donarak) Merhaba!



Geçen sene kaçırıdğım Maslenitsa (Ма́сленица) kutlamalarından bu sefer Bolu Pazarı geçmeden haberdar oluyor ve 5 Mart'ta yapılacak kutlamaları yerinde görmek için Kızıl Meydan'a zamanında varıyorum. Kışın bitişi ve ve baharın gelişini müjdeleyen Maslenitsa esasında martın ikisinden sekizine kadar kutlanan, et ürünlerinin yenmediği  bir ortodoks bayramıymış. Geçen sene konuştuğum bir Rus arkadaşım günümüzde bazı Rusların bu süre içinde et orucuna girdiklerini doğrulamıştı.  Bu bayramda daha çok kimbilir belki de güneşe benzediğinden adet olduğu üzere blini ( блины, yani krep) yeniliyor ve türlü etkinliklerle kutlanıyor. İşte o etkinliklerden birinin yapıldığı Kızıl Meydan'daki turumuz başlıyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü


Doğudan batıya haklarımızın farkında ve onlara sahip olduğumuz günlere kavuşmamız dileğiyle...

D Ü N Y A     K A D I N L A R   G Ü N Ü N Ü Z    K U T L U   O L S U N ! 

Sokak Sokak Çistiye Prudi

Thanks to Phoebe Taplin For This Walking



Sevgili Phoebe Taplin ne yazık ki ülkesine döndü ama çok şükür ki  onun planladığı rotaları yürüyebilmek için "Moscow News" dergisinde çıkan gezi rotaları var arşivimde. Her hafta birini denemeyi amaçlayıp bu hafta Çistiye Prudi yürüyüş rotası ile bu mıntıkayı sokak sokak arşınlıyoruz. Yürüyüşe Moskova metrosunun 1935'de yapılan ilk hattının bir istasyonu olan kırmızı hattaki Krasnye Vorota (Кра́сные воро́та)'dan başlıyoruz. Kemerli giriş kapısı ile dikkat çeken bu metro istasyonu, 1938 yılında Paris'te yapılan dünya fuarında "Grand Prix" ödülü almış. Merkezden geldiğimiz için trenin arka kısmındaki çıkıştan çıkıyor, metronun hemen yanında bulunan Boyarsky Sokağı (пер. Боярский)'na sapıyor ve Çistiye Prudi'yi sokak sokak keşfetmeye başlıyoruz. Yürüyüşün harita üzerindeki rotası yazının sonunda yer alıyor.